26 Mayıs 2018 Cumartesi

SOKRATES'İN SAVUNMASI | Platon


  • "Çünkü nerede korku varsa, orada utanç da vardır"...diye yazan şairin yazdığının tam tersini söylüyorum. Korkunun olduğu yerde utancın da olması bana doğru gelmiyor. Çünkü hastalıklardan, yoksulluktan ve bunun gibi daha bir sürü şeyden korkan çoğu kişi, bunlardan korktukları halde, aynı şeylerden utanç duymazlar.
  • Ama öte yandan, utancın olduğu heryerde korku vardır. Bir davranışından utanan ve sıkılan bir insan, kötü biri olarak algılanmaktan çekinir ve korkar. Öyleyse nerede korku varsa orada utanç da vardır demek doğru değildir. Tam tersine nerede utanç varsa orada korku da vardır. Ama korkunun olduğu her yerde utanç yoktur, çünkü korku utançtan daha kapsayıcı bir kavramdır.
  • Ozanların eserlerini bilgelikleri sayesinde değil, kahinler ya da gaipten haber verenler gibi, doğal yetenekleri ve kendilerinden geçmeleri sayesinde ürettiklerini anladım. Onlar birçok güzel şey söylese de, ne söylediklerinin farkında değiller. Ozanların da aynı durumda olduklarına kanaat getirdim. Aynı zamanda ozanlık yetenekleri yüzünden, öyle olmadıkları halde, diğer konularda da bilge olduklarına inandıklarını anladım. Siyasetçilerle olduğu gibi, aynı nedenlerle onlardan üstün olduğumu düşünerek yanlarından ayrıldım.
  • Bedenimiz var olduğu ve ruhumuz onun gibi bir kötülükle yoğrulmuş halde bulunduğu sürüce, hiçbir şekilde arzuladığımız, gerçek adını verdiğimiz şeye bizi tatmin edecek kadar sahip olamayacağız.
  • Bazılarının "insan düşmanı" olması gibi biz de "düşünce düşmanı" olmayalım, çünkü düşüncelerden nefret etmek kadar kötü bir şey olamaz. 
  • Aslında düşünce düşmanlığı da insan düşmanlığının oluştuğu şartlarda ortaya çıkar. İnsan düşmanlığı, insanlar hakkında yeterli bilgiye sahip olmadan bir insana sonsuz güven duyup, onu kesinlikle doğru,düzgün ve güvenilir sandıktan sonra kurnaz, güvenilmez ve sandığımızdan farklı olduğunun anlaşılmasıyla ortaya çıkar.
  • Cahil insanlar, herhangi bir konuyu tartıştıkları ya da bir itirazda bulundukları zaman, ne hakkında konuştuklarını iyi bilmekten çok, savundukları düşünceleri orada bulunan herkese kabul ettirmeye önem verirler.
  • Şimdi ey beni mahkum edenler, size bir kehanetimi söylemek isterim; çünkü ölmek üzereyim ve ölüm saatinde insanlara kehanet gücü bahşedilir. Siz katillerime diyorum ki, ben göçtükten hemen sonra bana verdiğinizden çok daha ağır bir ceza kesinlikle sizi bekleyecek...İnsanları öldürmekle birilerini kötü yaşamınızı kınamaktan alıkoyabileceğinizi sanıyorsanız, yanılıyorsunuz; onurlu yada olanaklı kaçış yolu bu değildir; en kolay ve en asil yol başkalarını sakatlamak değil, kendinizi geliştirmektir.
                     

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar